En harika şekilde seks deneyimlerini yaşamak, hayatınızın en unutulmaz gecesini hissetmek için ben zaten en hazır şekilde sizleri bekliyorum. Bu nedenle beni tercih etmeniz aynı zamanda harika bir geceye de adım atmak olacaktır. Enerji yüklü tazecik bir çıtır yorgunluktan bitap düşene kadar sevişip uykuya dalıyorsa birde sizi düşünmek lazım. Sizlere mükemmel şekilde hizmet vermek, hayalinizde olan tüm deneyimleri en ince ayrıntısına kadar sizlere yaşatmak istiyorum. Sizlere de bu anlamda bunları yaşatmak istiyorum. Hemen her anlamda da oldukça muhteşem bir bayan olduğumu söylemek istiyorum. Yeni güne Diyarbakır escort bayan Asu’yla başlamak çok keyifli ve ayrıcalıklı bir durum. Oysa Diyarbakır escort bayan Asu bu rüyayı her geldiğinizde size yaşatır. Geçici bir süreliğine buradayım ama burada olduğum bu sürede size her gece aynı performansla hizmetimi vermeye devam edeceğim. Özel ve her yönden ateşli bir gece kaçamağı için sizlerin bana ulaşması yeterli olacaktır. Mükemmel tenim, her yönden özel hareketlerimle içinizi yakacak bir hatunum. 30 yaşında olgun, 170 boyunda, sarışın güzeli bir hatunum. 24 yaşındayım ve bunun yanında 170 boyunda bir hatunum. Tatlım ben Gökben, 22 yaşında, 1,69 boyunda ve 61 kiloda süsüne ve erkelere düşkünlüğümle tanınıyor ve karşımda temiz ve elit bir bey gördüğüm anda benim renkli dünyama giriyorsun. Selam genç ve zevkli beyler ben Hazro Escort Bengi, 22 yaşında, 1,72 boyunda ve 68 kiloda sana her zaman en sıcak halimle seksin en güzel halini sunmak için buradayım
23.01.2008 günü saat: 17.49'da Emin GÜRSES ile X Şahıs arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Bir süre soruşturma kapsamında yakalanan şüpheliler ve yakalanmaları ile ilgili konuştukları, görüşmenin sonlarına doğruda, Emin GÜRSES'in "...Öcalan ifadesinde bize bir gün dedi ki. Yav dedi siz dedi bilmiyorsunuz bir şey. Ben köylere giderim, Kürtlerin bana tabi olmasını sağlamak için o köyden bir kaç tane adam bulurum. Böyle yiğit onları öldürtürürüm, ondan sonra bütün köy bana tabi olur tapar. Çünkü bizimkiler güçten anlar. Şimdi bu ekipte güçten anlar. Bunlar korktuğu zaman sen ağasın paşasın, ama sen bilsinler ki senden güçlüdürler hiç acımazlar." "Kültür o kültür adamın kültürü öyle." "...Şimdi ben komutanlara Harp akademisinde söyledim. Ben olsam başörtüsü maşörtüsü serbest ister götünüzü açın ister amınızı açın başınızı ne ederseniz edin serbest. ONDAN SONRA DERİM Kİ EKİPLERE KARDEŞİM KAVGAYI BAŞLATIN. MİLLET BİRBİRLERİNİ YESİNLER BİR BUNU YAPARIM. BAK TAM ZAMANIDIR. BIRAKACAKSIN BİRBİRİNİ YESİN MİLLET. Ondan sonra Tayyib oradan çıksın altından" Dediği,
Jandarma Kurmay Albay M.Yahya ŞAHİN'e yapılan komplo" kapağı altında (5) sayfalık "Paşam Sizin himmetleriniz sonrası Hatay " şeklinde başlayarak, son sayfasında "Emir ve Görüşlerinize arz ederim, Saygılarımla 1881-AVŞAR" imzalı dokümanda "Ocak 2006 tarihinde özellikle Vali A.KAYHAN'm gelmesinden sonra Hatay-Serinyol'daki Jandarma Er Eğitim Alayında büyük bir şevkle çalışan Kurmay Albay Yahya ŞAHİN'in komploya maruz kaldığını, olaydan doğrudan veya dolaylı ilgileri olan (15) askeri, emniyet ve sivil şahısların isimlerinin, rütbelerinin ve görev yerlerinin sıralandığı, "İLİŞKİLER-BAĞLANTILAR" başlığı altında yapılan komplo ile Hatay'da kökü geçmişe dayalı menfaat çetesinin oluştuğu, kadronun tesisi İskenderun'da görev yapmış ve halen 3. Kolordu Komutanı olarak görev yapan Korgeneral Ethem ERDAG ile Jandarma Genel Komutanlığı Kaçıkçılık Daire Başkanı Albay Cengiz YILDIRIM'a dayandığı, Şırnak Tümen Kurmay Başkanı iken Serinyol Jandarma Er Eğitim Alayına atanan Kurmay Albay Yahya ŞAHİN'in bu ekibe dahil edilmek istendiği, olumsuz cevap vermesi üzerine tehlikeli birisi olarak görüldüğü, menfaat çetesi içersinde Albay İdris ŞAHİN, İl Jandarma Komutanı Albay Feramuz KÜÇÜK, Yarbay Mustafa YALÇIN, İstihbarat Yüzbaşı Ramazan TURAN, İl Emniyet Müdürlüğünden Şemsettin CANPOLAT'm bulunduğu, (14) askeri, emniyet ve sivil şahıslarla ilgili istihbarı mahiyette bilgiler bulunduğu,
Yaklaşık 3-4 ay kadar önce babasının oturmuş olduğu evin çatısına tahta almak amacıyla çıktığını, tahtaları boşalttıktan sonra tahtaların altında bir asker sandığı gördüğünü ve içinde bombalar olduğunu söylediğini, bunun üzerine babasıyla beraber evin çatısına çıktığını ve bu sandığı babasıyla birlikte açtıklarını, içerisinde birçok el bombası gördüklerini, ayrıca içeriğini bilmediği bantlı bir siyah kutu olduğunu, bu kutuyu salladığında içinden demir sesin geldiğini, ancak içini açıp bakmadığını ve sandığı tekrar kapattığını, Sandıkta dikkatini çeken şeyin anahtar kısmı açılıp açılmadığı farkedilsin diye değişik bir telle bağlanmış olduğunu, daha sonra bu konuyla ilgili dayısının ağzını aramaya başladığını, çatıyı düzelttiğini söylediğini, dayısının çatıda bir şey gördün mü diye sorduğunu, kendisinin de yok dediğini, birkaç gün sonra dayısı Mehmet Demirtaş'ın çatıda askeri bir sandık olduğunu, içerisinde el bombalan olduğunu, bu bombaları Oktay Yıldırım’ın bıraktığını, bu malzemelere bir şey olduğu takdirde başının belaya gireceğini kurtulamayacaklarını ve bu nedenle kimseye birşey bahsetmemesi gerektiğini söylediğini, hatta bu olayı konuştuktan sonra Oktay Yıldırım'ın bir daha manava geldiğini görmediğini,