"İstanbul İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şubesinde istihbarat elemanı olarak görev yaptığını, halen Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü emrinde görevli olduğunu, Tarık Ümit’in kaybolma durumundan sonra olayla ilgilenmeye başladığını, Tarık Ümit’in kırmızı renkli otosunun Silivri İlçesi Kılıçlı Köyü yakınlarında bulunduğunu, Silivri Büyükkılıçlı Karakolunun gereken tahkikatı yapıp evrakları Silivri Cumhuriyet Savcılığına gönderdiğini, Tarık Ümit’le ilgili çalışma yapmasını İstanbul İl Jandarma Alay Komutanının istediğini, Tarık Ümit’le ilgili çalışmaya başlar başlamaz Mehmet Eymür’ün sık sık Tarık Ümit’in kızı Hande Ümit Binici’yi aradığını ve buna tanık olduğunu, Tarık Ümit ile Mehmet Eymür’ün çok samimi olduklarını, Mehmet Eymür’ün Hande’ye telefon ederek babanı Abdullah Çatlı ve adamları kaçırdı, gazetelere ilan ver yoksa öldürürler dediğini, Mehmet Eymür’ün 3 elemanını İstanbul’a göndererek Tarık Ümit Olayı’nda Jandarmanın bilgilendirilmesini sağladığnı, Tarık Ümit’in en son görüşme yaptığı kişilerden yola çıktığını ve Tarık Ümit’in cep telefonundan yola çıkarak, Tarık Ümit’in en son telefonla görüşme yaptığı kişinin Avşar KEDEROĞLU olduğunu, Avşar KEDEROĞLU adına kayıtlı telefonun 1 gün önce alınmış telefon olduğunu ve henüz kullanılmaya başlandığını, Tarık Ümit’in kaçırılması olayı ile ilgili olarak kendisinin sadece istihbari bir çalışma yaptığını, adam alma, tutma, gözaltına alma gibi bir yetkisinin bulunmadığını, Avşar KEDEROĞLU üzerine telefon kayıtlı ise de bu telefonla Ayhan AKÇA ve Ziya BANDIRMALIOĞLU’nun görüşme yaptıklarını, Avşar KEDEROĞLU’ndan öğrendiğini,
Tape No:5047, 10.06.2008 tarihinde saat: 15.49 da Akın isimli şahıs ile yaptığı görüşmede özetle; M.Ali BALBAY’ ın "iyi iyi burda cevap bekleyen birkaç kişi var ben onlara daha durun durun diyorum , bir Mustafa ÖZBEK kahve içmek istiyor, Demirel tekrar bir haber verin dedi, diyarbakır oruspu Demirel ‘i falan artık şey yapmakta direk kendisi konuşsun zaten değil mi bunlar hani……", "abi Sezer alem adamdır yani biliyorsun, tanımadığı isim çıktımı telefonu kapatır abi" dediği, Akın ‘ın "e Sezer’e sen şeyi verebilirsin yani" dediği, M.Ali BALBAY’ ın "anladım" dediği, Akın ‘ın "yani öyle özel bir iki kişiye bu yaygın olmamak üzere" dediği, M.Ali BALBAY’ ın "sen bilirsin", "yani o şey" dediği, Akın ‘ın "direk çıktığı bir numara var ya" dediği, M.Ali BALBAY’ ın "o ikinci bir numaramıydı yani" dediği, Akın ‘ın "o yeni numara" dediği, M.Ali BALBAY’ ın "anladım" dediği, Akın ‘ın "ben senin cep telefonuna mesajla gönderiyorum" dediği, M.Ali BALBAY’ ın "tamam Akın" dediği, Akın ‘ın "o numarayı tahditli üç dört kişiye verebilirsin" dediği, M.Ali BALBAY’ ın "tamam o zaman D. ve S.’e veriyorum o numarayı" dediği, Akın ‘ın "tabi tabi onun direk çıktığı numara ev numarası" dediği, M.Ali BALBAY’ ın "tamam dır Akın" dediği,
Bahsi geçen operasyon içeriği hakkında herhangi bir bilgimsinin olmadığını, 22.01.2008 günü saat:21.34 de Nejat isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesiyle alakalı, Konuştuğu kişinin emekli Tuğgeneral Nejat ESLEN paşa olduğunu, amacının Sadece emekli askerlerin bu olaylarla zan altında kalmasından dolayı tepki gösterilmesini istemek olduğunu, Yargı'nm tepki göstermesi derken de bir kurul oluşturulması ve yayın yasağının denetlenmesini kastettiğini, medyada yanlış bir sürü haber çıktığını kendisinin de yargıda bunun bir zaaf olduğunu düşünerek serzenişte bulunduğunu, 24 Ocak 2008 tarihli "Roma'yı da bunlar yaktı, Kennedy'i de bunlar öldürdü!" başlıklı yazıda, "ERGENEKON operasyonu ile ilgili tutuklamalar neden Hrant Dink'in anma töreni ile aynı tarihe denk getirilmiştir? Verilmek istenen mesaj veya sağlanmak istenilen faydalar nedir? Tarihi çakışmada hizmet edilen efendilerin isteğimi yoksa yaranma isteğimi rol oynamıştır." Şeklinde cümleler kullandığı, ERGENEKON operasyonunu dış güçlerin yaptırdığını mı söylemektesiniz? Bu konuda elinizde bilgi, belge bulunmakta mıdır? Açıklayınız. Şeklindeki soruya Ergenekon operasyonu ile ilgili kafamda bazı şüpheler olduğunu bu operasyonu dış güçlerin mi yaptırdığını sorduğunu, medya da okuduğum haberler ve değerlendirmeler ile ilgili bu yazıyı yazdığını, Yılın kuvvecısı ödüllerini Ergenekon operasyonundan yaklaşık bir yıl önce verdiğini, soruşturmada ismi geçen Veli KÜÇÜK, Sevgi ERENEROL, Kemal KERİNÇSİZ, Emin GÜRSES gibi şahıslara ödül verdiklerini, ödül vermede genel kriter olarak ulusal bütünlüğü sağlamak için mücadele eden şahıslan seçtiklerini, Nejat olarak ismi geçen emekli Tuğgeneral Nejat ESLEN'dir. Gazetede "Açması Türk Medyası" başlıklı yazımı okuduktan sonra beni aramış ve bahsi geçen konuşmayı yaptığını, bahse konu kaseti kendisine Erdoğan YÜRÜTEN isimli şahsın getirdiğini, Nejat'ın kaseti kendisinden istediğini ancak kendisinin göndermediğini. 31 Ocak 2008 tarihli "Türkoğlu Türk Eftim..." başlıklı; "Ergenekon adlı pek çok yönüyle karanlık bir operasyonda" diyerek Türk Ortodoks Klişesinin Basın Sözcüsü Sevgi ERENEROL'un yakalandığını, operasyonun Yunanistan Başbakanı Karamanlis'in Türkiyeyi ziyareti sırasında yapıldığını ve "...Zamanlamadan anlaşıldığı üzere işbirliği had safhada. Bana göre bu olay cumhuriyet tarihinin en büyük rezaletlerinden biridir. AKP hükümeti, ABD ve AB'den 'Aferin' alma umuduyla Türk kilisesi yerine, yasaları ve anlaşmaları tanımamakta ısrar eden Rum kilisesini desteklemektedir" şeklindeki yazıyla alakalı,
Should you have just about any inquiries with regards to wherever and the best way to work with escort diyarbakıR, you'll be able to call us from our internet site.